14 Eylül 2012 Cuma

Söz Demeti ^^ 3


*Biraz sevmek diye bir şey yok... Ya öleceksin aşkından ya da vazgeçeceksin..

*Seni sevmediğimi aşılamaya çalışıyorum kendime, aklım inanıyor ama kalbime söz geçiremiyorum.   -Muhammed ATMACA

*Gel ceketini unuttun... Hiç olmazsa onu al... İnan başka bir niyetim yok... Üşürsün dayanamam...        -Yılmaz ERDOĞAN

*Bütün dünyayı bir erkek yönetir. O erkeği de kadın.   -A. HUXLEY

*Boğazımda düğümsün. Yutkunsam gideceksin, yutkunmasam ölürüm..  -Ceyhun YILMAZ

*Ne kadar hızlı koşarsan koş vicdanından kaçamazsın   -Papillon

*Birisini unutmak zorundaysanız, bunu sindire sindire yapın. Çünkü aklın zamansız öldürdükleri, yürekte amansız dirilir.   -Can YÜCEL

*Neden düşeriz biliyor musun? Tekrar kalkabilmeyi öğrenmek için...  -Batman BEGİNS

*Elimde olsa bir yasa çıkartırdım : sevgiler ertelenmeden, geciktirilmeden söylenecektir.                      -Cemal SÜREYA 

*Kadın bir erkeği gerçekten severse, onun gözünde dünyadaki bütün erkekler kesin olarak anlamını yitirir.    -Bob DYLAN

Söz Demeti ^^ 2


*Kaybettiklerim arasından en çok aklımı özlüyorum..  -Mark TWAİN

*Şarkılara neden 'parça' deniyor biliyor musun? Yeri geldiği zaman eksik yanını tamamladığı için. ---

*Benim en kötü hikayemi güvendiğim insanlar yazdı.  -Cemal SAFİ

*Parkta salıncak sırası bekleyen çocuk gibi bekledim seni. Biraz heyecan biraz salıncağı 'başkası kapacak' korkusu işte..   -Cemal SÜREYA

*Oysa ben hiç insan kaybetmedim. Zamanı geldiğinde vazgeçmeyi bildim, o kadar.  ---

*Biz önceden küçük şeylerle mutlu olan insanlardık. Sonra aklımıza sevda diye bir şey soktular, toparlanamadık..   -Yılmaz GÜNEY

*Hayat öyle oyunlar oynuyor ki, nereye tutunsam düşüyorum. Tam da palyaçonun dediği gibi 'Ağlayamadığımdan gülüyorum'...   -Paul AUSTER

*Mutlu insanlar; her şeyin en iyisine sahip olanlar değil, sahip olduklarını kaybetmeyecek kadar çok sevenlerdir.   -Charles BUKOWSKİ

*Babam hep derdi ki 'Başını dik  tut prensesim yoksa tacın düşer.'   ---

*Bazen çok seversin ve o çekip gider..   ---

Söz Demeti ^^ 1


* Mesela ilerde çocukların "anne senin ilk aşkın kimdi" dediğinde eski resimleri çıkarmak yerine "babandı" diyebilmeli insan.    -Ceyhun YILMAZ
 

*Beklemek yalnızca, bitip tükenmeyen bir çaresizlik.   -Franz KAFKA

*Gittin mi büyük gideceksin ! Ayrılık bile gurur duyacak seninle..   -Can YÜCEL

*Sevdiklerinize gül verin. Gülünüz yoksa 'gülüverin'.   -Hz. Mevlana

*Kimseyi kırmayayım diyorum. Birde bakıyorum kendim paramparçayım...   -İlhan Berk

*Şimdi ne dünsün ne de yarın... Olsa olsa bir yarım ya da eksilen yanım.   -Kahraman TAZEOĞLU

*Sen beni yenmedin çünkü ben seninle oynamadım.   -Özdemir ASAF

*Cehennemde bile beraber olmayı isteyecek kadar çok sevdik bazılarını.   -Muhammed ATMACA

*Ben, senin beni sevebilme ihtimalini bile sevmiştim...   -Yılmaz ERDOĞAN

*Saklayacak bir şeyin yoksa korkacak bir şeyin de yok demektir.  -Che GUEVARA

13 Eylül 2012 Perşembe

İbrahim SADRİ

İbrahim Sadri (Eren) (d. 1963), sunucu, televizyoncu, şair ve tiyatrocu.
İstanbul'da doğan İbrahim Sadri aslen Erzincan Kemah Yücebelen'lidir, ilk ve orta öğrenimini istanbul kasımpaşa'da tamamladı. İstanbul Üniversitesi işletme Fakültesi'nde okuduktan sonra, yedi yıl tiyatroyla uğraştı. Turnelere çıkarak, Anadolu'yu yakından tanıma imkânı buldu. Çeşitli gazete ve dergilerde yazı ve şiirleri yayımlandı. Radyo ve televizyonlarda programcılık ve sunuculuk yaptı. Halen bir özel televizyonda program yapmaktadır. Şiir ve tiyatro kasetleri de bulunan şairin, şiir kitapları da mevcuttur.
"Adam Gibi" İbrahim Sadri'nin 1998'den beri devam ettirdiği şiir-kaset serüveninin altıncısı ve kendinden en çok söz ettireni oldu. Aslında kendini bir şair gibi görmediğini ama şiirlerinin olduğunu ve bu şiirlerini yıllardır okuduğunu söylüyor. Kendisinin iyi bir şiir okuyucusu olduğunu belirtiyor. Eski kasetlerinde de bulunan 'fondaki müzik', 'Adam Gibi'de oldukça fonksiyonel olarak yer alıyor.
İbrahim Sadri'nin şiirlerinin belli bir dönemin ruh yapısını yansıttığı belirtiliyor. Şiirlerinde, Türkiye'de 60'lı yıllarda doğan ve 70'li, 80'li yılların kargaşa ile sükun arasında aykırı yaşam biçimlerini idrak eden gençlerin bakış açılarını, yaşadıklarını ve geçirdikleri süreçleri ifade ediyor. İbrahim Sadri bu dönemin kuşağına ve yaşadıklarına tanıklık etmek istediğini sık sık belirtmiştir.
İbrahim Sadri her ne kadar tiyatro, şiir, mizah ve televizyon alanlarında çalışmış ve çalışıyor olsa bile, kendisini "tiyatrocu" olarak gördüğünü ifade etmekle beraber, tiyatroyu bırakmasını tiyatronun kurumsallaşmamış olmasına ve ekmek kapısı olarak yeterli olmamasına bağlıyor.

Cemal SÜREYA

Cemal Süreya (d. 1931, Tunceli - ö. 9 Ocak 1990, İstanbul), şair ve yazar. Asıl adı Cemalettin Seber'dir.

Cemal Süreya 1931'de Tunceli'nin Pülümür ilçesinde doğdu. 1938'de Dersim İsyanı sonrasında ailesi Bilecik'e sürgün edildi. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi maliye ve iktisat bölümü'nü bitirmiştir. Maliye Bakanlığı'nda müfettiş yardımcılığı ve müfettişlik, darphane müdürlüğü, Kültür Bakanlığı'nda kültür yayınları danışma kurulu üyeliği, Orta Doğu İktisat Bankası yönetim kurulu üyeliği ve 25 yılı aşkın Türk Dil Kurumu üyeliği görevlerinde bulunmuştur. Yayınevlerinde danışmanlık, ansiklopedilerde redaktörlük, çevirmenlik yapmıştır.
Ağustos 1960'tan itibaren yalnızca dört sayı çıkarabildiği Papirüs dergisini Haziran 1966- Mayıs 1970 arası 47, 1980-1981 arası iki sayı daha çıkardı. Pazar Postası, Yeditepe, Oluşum, Türkiye Yazıları, Politika, Yeni Ulus, Aydınlık, Saçak, Yazko Somut, 2000'e doğru gibi yayın organlarında şiir ve yazılarını yayımladı.
İkinci yeni hareketinin önde gelen şair ve kuramcılarından sayılan Cemal Süreya'nın ilk şiiri "Şarkısı Beyaz" Mülkiye dergisinin 8 Ocak 1953 tarihli sayısında yayımlanmıştır. Geleneğe karşı olmasına rağmen geleneği şiirinde en güzel kullanan şairlerden birisiydi. Kendine özgü söyleyiş biçimi ve şaşırtıcı buluşlarıyla, zengin birikimi ile, duyarlı, çarpıcı, yoğun, diri imgeleriyle ikinci yeni şiirinin en başarılı örneklerini vermiştir. Ölümünden sonra adına bir şiir ödülü kondu. 1997'de de Cemal Süreya arşivi yayımlandı.

Can YÜCEL


Can Yücel, 1926'da İstanbul'da doğdu. Eski Millî Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel’in oğludur.
1943 yılında, yakın dostu ve Ankara Atatürk Lisesi'nden sınıf arkadaşı Gazi Yaşargil ile birlikte yurtdışı eğitim bursu kazandığı halde, babası, dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel'in " Bakan, kendi oğluna torpil yaptı derler" diyerek engellemesi nedeniyle yurtdışına gidemedi. Ankara ve Cambridge üniversitelerinde Latince ve Yunanca okudu. Çeşitli elçiliklerde çevirmenlik, Londra’da BBC’nin Türkçe bölümünde spikerlik yaptı. Askerliğini Kore’de yaptı. 1958’de Türkiye’ye döndükten sonra bir süre Bodrum ve Marmaris'te turist rehberi olarak çalıştı. Ardından bağımsız çevirmen ve şair olarak yaşamını İstanbul’da sürdürdü. 1956 yılında Güler Yücel ile evlendi. Bu evlilikten iki kızı (Güzel ve Su) ve bir oğlu (Hasan) oldu.
Son yıllarında Eski Datça’ya yerleşti ve her hafta Leman, her ay Öküz dergilerinde yazıları ve şiirleri yayımlandı. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel`e hakaretten yargılanan Yücel, 18 Nisan seçimlerinde Özgürlük ve Dayanışma Partisi`nin İzmir 1. sıra milletvekili adayı oldu. 12 Ağustos 1999 gecesi ölen şair, çok sevdiği günebakan çiçekleriyle uğurlanarak Datça'ya gömüldü.

Elif ŞAFAK




Elif Şafak 25 Ekim 1971′de Fransa Strazburg’da doğdu. Diplomat Şafak Akayman’ın kızıdır. Çocukluğunu ve gençliğini Ankara, Madrid, Amman, Köln, İstanbul, Boston, Michigan ve Arizona’da geçirdi. Orta öğrenimini Madrid’de, liseyi ise Ankara Atatürk Anadolu Lisesi’nde tamamlamıştır.
Lisans eğitmini ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümünü’nde, yükek lisansını ODTÜ Kadın Çalışmaları Anabilimdalı’nda tamamladı. Bektaşi ve Mevlevi Düşüncesinde Döngüsel Evren ve Kadınsılık Anlayışı” üzerine yüksek lisans tezinin ardından; ODTÜ Siyaset Bilimi bölümünde doktorasını tamamladı. Doktora tezi, “Türk Modernleşmesinin Kadın Prototipleri ve Marjinaliteye Tahammül Sınırları” başlığını taşıyordu. İslamiyet, kadın ve mistisizm hakkındaki yüksek lisans tezi Sosyal Bilimler Derneği tarafından ödüllendirildi.
İlk öykü kitabı “Kem Gözlere Anadolu” (1994) yayınlandı.
İlk romanı Pinhan’ı(1997) yayımladı. Bu eserle 1998 Mevlana Büyük Ödülü’nü kazandı. Şehrin Aynaları’nı (1999) yazdı. Bir süre İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde “Türkiye ve Kültürel Kimlikler”, “Kadın ve Edebiyat” konularında dersler verdi.2000 yılında yayınlanan Mahrem, Türkiye Yazarlar Birliği Ödülü’nü kazandı. Bit Palas (2002) ve İngilizce olarak yazdığı Araf (2004) (The Saint of Incipient Insanities) adlı kitapları ile geniş bir okuyucu kitlesine ulaşmayı başardı.
Amerika Birleşik Devletlerin’in farklı üniversitelerinde dersler vermiştir.
Şafak, 2004 yılında beş yazarın (Murathan Mungan, Faruk Ulay, Elif Şafak, Celil Oker, Pınar Kür) ortak kaleme aldığı bir roman projesinde yer aldı, bu roman Beşpeşe adıyla yayımlandı.
2005′te Med Cezir adlı kitabında kadın, kimlik, kültürel bölünme, dil ve edebiyat hakkında yazılarını bir araya getirdi. 2006′da gene İngilizce olarak yazdığı “Baba ve Piç” (The Bastard of Istanbul) yayınlandı. Hamilelik ve doğum sürecinde yaşadıklarını anlattığı otobiyografik romanı Siyah Süt2ü 2007 yılında yayınladı.
2009 yılının Mart ayında yayımlanan Aşk isimli romanı, Türk edebiyat tarihinin en kısa sürede en çok satan edebi eseri ünvanına sahip oldu.
Gazeteci Eyüp Can Sağlık ile evlidir. Çiftin, Şehrazat Zelda ve Emir Zahir isimli iki çocukları var.

12 Eylül 2012 Çarşamba

Edebiyat

Edebiyatın malzemesi kelimelerdir ve edebiyat dille gerçekleştirilen bir güzel sanatlar etkinliğidir.Edebiyatın asıl amacı güzel sanatların en önemli öğesi olan estetik zevk duygusunu dil aracılığıyla gerçekleştirmektir.Edebiyatta fayda sağlamak amaç olarak her zaman ikinci plandadır.